Merhaba arkadaşlar bugünkü yazımızda sizlere balıkçı dükkanı açmaktan bahsedeceğim. Dahası bu işin tüyolarından bahsedeceğim. Öncelikle belirtmem gerekir ki balıkçılık işini öyle çok küçümsemeyin. Zira o da epey incelik gerektiren ve mesleki tecrübe gerektiren bir zanaattir. Balıkçı dükkanı açmayı planlıyorsanız sizlere tavsiyem balık ve çeşitleri ile aranızın iyi olmasıdır.
Yeri gelmişken balıkla ilgili diğer iş fikirlerine de göz atınız:
- Evlere Seyyar Balık Satmak
- Amatör Balıkçılık Yaparak Para Kazanmak
- Balık Çiftliği Açmak İçin Ne Gerekir ve Karı Ne Kadar?
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Balıkçılık Karlılık ve Maliyeti
Arkadaşlar bu balık restoranları bir balığı Organize İşler filmindeki replikteki gibi 10 liraya alıp 60 liraya satsa da iş göründüğü gibi değil. Kalkıp ekmek arası taburede sunmuyorsanız sunum giderleriniz maalesef çok yüksek olacak. Ayakta 10 tane garsonu dikmek size pahalıya patlayacak. Ayrıca ebatı büyük olan tabaklara ait bulaşıkların sürekli tertemiz tutulması da sizi biraz zorlayacaktır. Yine de ayda ortalama 7 000- 12 000 dolar arası KARLILIK söz konusudur.
Maliyete gelirsek en az 500 000 lirayı dekorasyon adına iç mimar ve eşya mastafı olarak gözden çıkarmalısınız. Balık işi biraz zengin işidir. Zenginler de öyle salaş mekanlara sevgililerini, eşlerini getirmek istmemez. Mekan son derece şık ve temiz olmalı.
Balıkçı Dükkanı Açmak İflas Ettirecek Bir Fikir Mi?
En güvenilir sektörlerde bile iflasların birbiri ardınca geldiği günümüzde, bir işe başlamadan önce sorulacak olan ilk soru: Bu iş iflas ettirir mi ettirmez mi? oluyor. Biz de yazımıza bu soruya cevap- cevaplar arayarak başlayalım.
Öncelikli olarak Karadeniz mutfağı ile özdeşleşmiş olan balık, sadece o bölgede tüketilen değil Türkiye’nin her şehrinde sıklıkla pişirilen et yemeklerinin başında geliyor. Karadeniz’de bu kadar çok popüler olması ise en fazla balık tüketilen bölge olmasından ileri geliyor. Hemen hemen her damak tadına uygun olması da balık yemeklerine olan ilginin her geçen artmasına vesile olmaktadır. Ancak son zamanlarda denizlerde yaşanan sıkıntılar ve balık türlerinden bazılarının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması balıkçı dükkanı açmanın mevcut risk seviyesini biraz yukarılara taşıdı diyebiliriz. Son birkaç yıldır balık fiyatlarına gelen fahiş zamlar, insanların artık eskisi gibi rahatlıkla (ağız tadıyla) balık yemesine engel oldu. Önceden balık, neredeyse tavuk kadar çok tüketilen bir beyaz et türüyken, bugün pahalı olması nedeniyle çok daha az tüketiliyor. Bu da iflas riskini biraz da olsa yüksek seviyelere çıkarıyor.
Ancak fiyatların normal seyrettiği zamanlarda balıkçı dükkanlarının vızır vızır işlediğini söylememiz gerekecek. Siz, açacağınız dükkanda aynı zamanda 5 – 10 lira ek ücretle kılçıkları ayıklama ve pişirme hizmetini de sunarsanız daha fazla müşteri tarafından tercih edilirsiniz. Hamsi ve istavrit gibi hem ucuz hem de lezzetli balıkları ”taze” olarak satışa çıkarmalısınız. Beklemiş balıkları günü kurtarmanızı sağlasa da müşterinin dükkanınızdan uzaklaşmasına neden olacağı için uzun vadede zararlı olacaktır.
Son yıllarda sağlıklı ve bilinçli beslenme konusunda atılan somut adımlar da ‘haftada en az 2 gün balık yeme” alışkanlığının işlerlik kazanmasını sağladı. Bu da en azından aile bütçesi imkan veren herkesin daha fazla balık almasına vesile oldu diyebiliriz. Balık, hem sağlıklı hem de çok lezzetli bir et türüdür. Lezzeti tavuk ile kıyaslanamayacak kadar fazladır. Tavuk kadar olmasa bile onun seviyelerinde fiyatlarla satışa çıkaracağınız balıklar dükkanınızın iflas etme riskini tamamen ortadan kaldıracaktır.
Önemli tavsiye: Balıkçılar pazarlarında satış yapıyorsanız bir türde uzmanlaşmak size daha büyük avantaj sağlayacaktır. Mesela sadece çupra satmayı deneyebilirsiniz. Ayrıca şunu bilin ki balıkçı açmak yerine pişirilmiş deniz ürünleri (balık ekmek, kalamar) satan bir dükkan açmak şu devirde daha cazip durmaktadır. Çünkü gençler balık alıp da evlerinde pişirmiyor. Zaten artık birçok evde yemek yapan kimse kalmadı. Mesela kadının iş hayatına girmesi bunun sebeplerinden birisidir. Elbette bu durumu kötülemiyorum. Sadece olanı söylüyorum. Girişimcinin görevi de halihazırda var olan gerçekçi duruma göre en iyi şekilde aksiyon almaktır.
Aksi takdirde bu esnaflık sizin için çekilmez olur. Sabahtan akşama kadar balık kokuları içinde, ıslağın, yağın, pasağın içinde kendinizi çürütmeniz kaçınılmazdır.
1)Balıkçı dükkanı açmak için en ideal yerleri anlatmak gerekirse;
balıkçılar çarşısı, balıkçı restoranlarının yanı, deniz kenarları, rakı balık takılan meyhanelerin dipleri sizin için en uygun alanlardır. Çünkü bu bölgelerde müşteriye ulaşmanız daha kolay olacaktır ve siz insanları bulmak durumunda kalmayacaksınız, onlar sizi bulacaktır.
2) Balıkçı dükkanı açmak için bulunduğunuz yörenin balıklarını tezgahınızda bulundurmanız şart.
Tezgahınızda mevsimlere en uygun bakıklar yer almalı, bu balıkların çok çelitli olması müşterinin göz nizamı için de gereklidir. Zira şu slogan çok önemlidir “sattığınız şey ürün değil, onu sunuş şeklinizdir”. Yani balıklarınızın çeşitliği pazarlama yeteneğinizi artıracaktır doğal olarak.
3) Balıkçı tezgahının temizliği
Balıkçı dükkanı açacak kişinin tezgahının temiz olması çok önemli bir husustur. Müşteri affetmez arkadaşlar. 99 doğrunuz olsa bile 1 yanlışınız hepsini götürebilir bu hijyen konusunda. Onun için günlük ve haftalık yıkama, temizleme işlemlerini iyi yapmalı, etrafta çürümüş balık kokusu kalmaması için iyi dezenfekte edilmelidir.
4) Balıkçı dükkanı açacak kişinin balıklarının fiyat istikrarını yakalaması önemlidir.
Bakın bu işte bilinmesi gereken bir şey balık fiyatlarının seneden seneye farklılık gösterdiğidir. Bunun sebebi balık populasyonunun her yıl farklılık göstermesidir. İşte bu sebeple sizin tezgahınızdaki balıkların fiyatları günbegün değişkenlik arz edebilir. Eğer bu fiyat değişkenliği en aza indirmeyi başarabilirseniz müşteri çevrenizin sizi bağrına basacağından süpheniz olmasın. İnsanlar bu değişken balık piyasasını anlamazlar, onlar hep istikrarlı ücret ararlar, işte bu yüzden bu fiyat uçurumunu en iyi dengeleyen kazanır.
5) Bu zanaatin en avantajlı yanı da sık sık en taze, en kaliteli balığı yeme fırsatı yakalayabilecek olmanızdır.
Bu devirde zenginin sofrasında bile balık artık fazla bulunmaz oldu. Hem sağlık açısından da dünyada baldan sonra en çok tasvip edilen besin olarak geçen balığın sık tüketilmesinin zekaya, cilde olağanüstü etkileri vardır. İşte tüm bu nimetlerden siz bedava fayadalanacaksınız. Sonuçta bal tutan parmağını yalar.