Eğer işiniz gereği sabit bir iş yapmıyor, monoton bir üretim tarzını benimsemiyorsanız, üretkenlik kendini gerçek ve temel anlamıyla gösterir. Örnek vermek gerekirse, her gün 150 adet çorap katlamak, üretmenin kendisidir. Ancak üretkenlik değildir. Üretkenlik ile üretici olmak arasında nüans değil dağlar kadar fark vardır.
Üretici olan, adeta göz ve el alışkanlığıyla her gün her saat aynı şeyi yapar. Adeta fabrika ayarlarına muhtaç bir şekilde, otonom bir vaziyette robotik hareketle aynısını yapar. Bunun için üretkenliğe lüzum yoktur. Üretken olmak farklı fikir konseptleri geliştirmek, parlak zeka kıvılcımları göstermek, teori ile pratik dünyalar arasında bağlantılar kurup ona göre bir yol haritası çizmektir.
Böylece anlamış bulunuyoruz ki, üretici olmak için sadece fiziksel koşullar yeterliyken, üretken olmak için çok daha başka dehalar, zeka kıpırtıları göstermek gerekir.
Bu yazımızda nasıl daha fazla üretken olabiliriz sorusunun temel prensiplerini tartışıp çeşitli çözüm yolları geliştireceğiz. Kişilerin hayat tarzlarına göre size sunacağımız seçenekler de farklı farklı olacak. Zira tek bir üretkenlik biçimi sunmak da kısır döngü sahasına girmek olacaktır ki, bu da ayrı bir tıkanıklıktır.
İnsanların giderek tüketici kimlikleriyle, müthiş bir oburlukla ürünleri, fikirleri, beyinleri tükettiği bir atmosferde ve coğrafyada, yeni fikirlere, yeni çalışmalara ve yeni üretkenliklere ihtiyacımız var. Yoksa çok yakında dünya, fikirsel bazda da çölleşmeye gidecek. Umarım bu yazımızda çölde vaha etkisi yaratır ve insanların çok daha rahat ve kendilerine özgü çalışma sahalarını ortak keşifle, birçok kapıyı aralar.
Çok Ama Rutin Çalışmak Mı Az Ama Yaratıcı Çalışmak Mı? adlı yazımız bir başka soruyu gündeme getiriyor. Maddi ve manevi açıdan çok ama rutin çalışmanın mı yoksa tam zıttı olarak az ama yaratıcı çalışmanın mı sizin için daha iyi ve yerinde olduğunu öğrenmek istiyorsanız, yazımızı tıklamanız yeterli olacaktır.
Şimdi ultra üretken bir insan olabilmek için peşi sıra öğütlerimize geçelim. Bu öğütlerden istediğinizi seçebilir ve aynı zamanda uzak durmanız gereken klişe saçmalıklardan da uzak durabilirsiniz.
Üretkenlik, mutlu kılar. 🙂
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Üretken Olmak İçin İlla Lüks ve Issız Bir Yere Gitmenize Lüzum Yok
En büyük Hollywood klişelerinden biridir. Genelde yazarları konu alan bu tür filmlerde, üretemenin faturası, yaşanılan eve kesilir. Çare nedir? Tıkanan yazarın üstüne duvarlar gelir, kağıtlar sürekli yarım kalarak çöpe gider, iştahsızlık baş gösterir. Bırakalım bu tür safsataları.
Söz konusu filmlerde üretkenliğin yol haritası, hemen ıssız bir sahil kasabasına gitmek ya da böyle devasa, şatoyu andıran bir tanıdık evine gitmektir. Peki ya durumu olmayanlar? Öyle pat diye kalacak yer bulamayacak olanlar? Ya da bulundukları şehri terk etmenin mümkün olmadığı çalışanlar? Hollywood bunlarla ilgilenmez. Yıllardır aynı klişeleri tekrarlar dururlar.
Üretken olmak için illa lüks ve ıssız bir yere gitmenize, taşınmanıza, yollara düşmenize gerek yok. Peki ne yapmalı? Bakın şöyle yapmalı:
Üretkenlik İçin Yaşam Alanınızda İyileştirmelere Gidin
- Üretkenlik gerektiren işlerde, gerçekten mekan basıncı diye tabir edilen bir rahatsızlık baş gösterebilir. Her zamanki evinize, iş yerinize yabancılaşabilirsiniz. Duvarlar üstünüze gelir. Tavandan yüzeye doğru bir ezilme, bir preslenme hali duyumsayabilirsiniz. Ama korkmayın. Bunun çözümü var.
- Üstünüze gelen duvarları farklı bir renge boyamaya ne dersiniz? Mümkünse beyaz ya da kırmızı gibi değil de mavi ya da yeşil renklere. Bunun dışında çalışma masanızda çeşitli revizyonlara gidebilirsiniz. İnsanın eşyayla ilişkisi doğrusu pek gizemlidir. Ama şunu biliyoruz ki tıpkı insan ömrü gibi eşyaların da ömrü bayatlayabilir. Kimi kişisel eşyalarınızda düzeltme ve yoluna gidebilirsiniz.
- Ünlü bir yazar tıkandığı zamanları anlattığı bir belgeselinde şöyle bir açıklama yapıyordu: ”Aylardır yazamıyordum. Her şeyi değiştirdim. Gözlüğümü, masamı, yatağımın konumunu ve en sonunda odamı. Ama yine de çare etmedi. En sonunda aylardır kullandığım aynı kalemi değiştirmek aklıma geldi. Sonuç inanılmazdı.” Düşünün ki bir yazarı tıkanıklıktan üretkenliğe iten birincil unsur, kalem olabiliyor.
Neden evden çalışmak çok popüler oldu? başlıklı yazımız, üretkenliğin de tıkanıklığın da ilk yoldan merkezi olan evden çalışmanın son yıllarda neden bu kadar popüler olduğuna dair çeşitli incelemeler ve araştırmalar sunuyor. Merak edenler için bir tık kadar uzak olan yazımız, evden çalışmak isteyenlere bir kılavuz niteliği taşımakta.
Üretkenlik hususunda çok çalışmak değil vakitli çalışmak değerlidir.
Üretkenlik Eşittir Bohem Olmak Mı?
Bazıları abartır sevgili parlak fikirler okurları. İşinde üretkenliği ve randımanı arttırmak adına kimseyle görüşmez. Bohem olma durumunun yanlış kullanımı kendini bu noktada gösterir. Bohem olmak, kimseyle görüşmemek, evlere kapanmak, sırf işine ve üretimine odaklanmak değildir. Bu şekilde sıraladığımız ve tabir ettiğimiz durum, obsesif bir bozukluktur.
Kimileri, aklındaki fikir zedelenecek, üretkenliği zedelenecek diye kimseyle görüşmez, arkadaşlarının telefonlarına dahi cevap vermez. Bizce üretken olmak aynı zamanda çok yönlü olmayı bilmektir. Aynı anda üç işi, üç farklı koldan yürüten insanlar, ancak üretken olma yolunda emin adımlarla ilerleyebilir.
Öbür türlüsü ya şımarıklıktır ya da üretken olacağım derken iyice tıkanıklığa batmaktır.
Üretkenliğin İlk Koşulu: Odaklanmak
Odaklanmak, günümüz şartlarında gerçekten de epey zor bir uğraş. Şehrin gürültüsü, ansızın çalan kapı, yüklü gelen elektrik faturasının zihin içinde kopardığı kıyamet. Modern zamanlarda, insanın gözünü yoran, kulaklarını yerinden oynatan, zihnini meşgul eden birçok hengame ve kaos ürünü mevcuttur.
Bundan kurtulmak için kendinize tedavi yöntemleri uygulayabilirsiniz. Kimisinim klasik müzik odak sorununu çözer. Kimisinin pencereleri açıp havayı koklamak. Bu kişiden kişiye değişen son derece ferdi keşifleri kendiniz gerçekleştirmeli ve size iyi gelen şeylerin neler olduğunu öğrenmelisiniz. Kişi, ancak duru bir zihin ve berrak bir bilinç akışıyla yaptığı işe, ürettiği işlere odaklanabilir.
İş Yaparken Odaklanmayı Keskinleştirici 6 Taktik tam da odaklan konusunda sıkıntılar yaşayan okurlarımız için reçete niteliği taşımaktır. Modern insanın en büyük sorunu olan odaklanmaya dair bilmek istediğiniz her şey ve daha fazlası yazımızda mevcut.
Üretkenlik, parlak bir fikre odaklanmakla başlar.
Kaotik Değil Düzenli Bir Yaşam Tarzını Hedefleyin
Çalışma saatleriniz belli olsun. Bu, çok çalışmak demek değildir. Eğer düzenli saat aralıklarında üretirseniz, ister istemez bir düzene gireceksiniz demektir. Bununla birlikte düzenli uyuyun, düzenli beslenin. Sporunuzu ihmal etmeyin. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur sözünün gerçekliği günümüze kadar gelmiştir.
Kaos ise bırakın üretken olmayı, sizi giderek tembelliğe sürükleyen bir çeşit afettir. Bu afetten kendinizi uzak tutmak için düzenli bir hayatın huzurlu ve üretimi teşvik eden kollarına kendinizi bırakın.
İş Ortamında En Çok Dikkat Dağıtan 5 Baş Belası Şey başlıklı makalemizde dikkat dağıtan 5 baş belası şeye karşı sevgili okurlarımızı uyarıcı niteliktedir.
Çok Çalışmak Değil Vakitli Çalışmak
Kimileri üretkenliği saatlerce soluksuz, molasız çalışmak olarak nitelendirse de bu yanlıştır. Yazımızın başında da belirttiğimiz üzere, çok çalışmak üretkenlik ile ilgili değil üretici olmakla ilgilidir. Eğer öyle olsaydı günde 12 saat çalışan herhangi bir işçi ya da memur, dünyanın en üretken insanları arasında gösterilirdi.
Siz vakitli çalışmaya özen gösterin. Kendinize molalar ve ödüller vermeyi ihmal etmeyin.
Bir başka yazımızda yeniden görüşünceye kadar kendinize çok ama çok iyi bakın!
Arkadaşlar ineklemeyle zengin olunsa şu an okullarda ön sırada oturanların hepsi karun olurdu. Emin olun önemli kısmı 3 kuruş maaşa talim edip vasat bir hayat yaşıyorlardır. Hayatta inek olmaktan daha önemli bir şey var ise o da “cesur olmak“. Bu özellik herkeste yok. Aynı anda hem mantıklı hem de az cesur ve biraz da disiplinli olursanız yürür gidersiniz. Yaratıcının “yürü ya kulum” dediği kişilerin önemli kısmında da bu özellikler var.
UYARI: Bu yazıdan sonra açıp biraz biyografi okuyun. Önemli şahsiyetlerin yaşam tarzlarını inceleyin. Göreceksiniz ki önemli kısmı öyle çok çalışkan tipler olmamış.