Uygulamayla Dil Öğrenmek Mümkün Müdür?

Yazımıza kendi kulaklarımla duyduğum bir cümleyle başlayalım. ”İngilizce bilmeyeni dövüyorlar artık.” Bu tatlı sert ve elbette ki şaka soslu cümle, Türkiye’nin özellikle İngilizce konusundaki hassasiyetini ve devamlılığını göstermekte. Daha ilk öğretim sıralarında başlayan yabancı dil eğitimi, lise yıllarında dozunu arttırarak devam ediyor. Günümüzde, salt İngilizce ders aktarımıyla eğitim veren üniversiteler bile mevcut. Yani düşünü ki adam makine mühendisliği okuyor. Ve bu mühendislik eğitimini de Türkçe değil İngilizce öğreniyor.

language photo

Hocası sınıfa girince iyi günler değil good afternoon deniyor. Ülkemizin kapılarını her anlamda Batı’ya açmasıyla birlikte, eğitim seferberliği yabancı dil konusunda da hünerlerini gösterir oldu. İngilizce bilmeyeni dövüyorlar mı bilinmez ama, yakın bir zamanda dil bilmeyenler utançlarından gizlenmek ya da dil bilmediklerini gizlemek zorunda kalabilirler.

Şaka bir yana yabancı dil öğrenmek artık esas haline gelmiştir. Özellikle globalleşen dünya ve internet kullanımının yayılmasıyla bu artık zaruri hale gelmiş ya da getirilmiştir. Önceden kendisine yabancı dil öğren diye dikte ettirilen kişi şöyle bir açıklama yaparak savunma haline geçebilirdi: ‘‘Öğrensem ne olacak, ne işime yarayacak?

Bugün hem sosyal, hem de iş dünyası için en az bir yabancı dil bilmek, birçok rakibinizin önüne geçmek demek oluyor. Hem de otomatik olarak. Geçmişin yabancı dil hakkında ne işime yarayacak diyen çocuklarına bugün iş görüşmelerinde dil biliyor musun diye soruluyor. Tabi bu iyimser bir tablo. Birçok iş görüşmesinde artık sorulan sorular daha kestirme ve direkt. Kaç dil biliyorsun ya da hangi dilleri biliyorsun daha somut ve gerçekçi.

Aynı zamanda internetin yaygın kullanımı ile birlikte artık coğrafya ve sınırlar da ortadan kalktı. Sadece laptobunuzu açarak ya da cep telefonlarınızı şarj ederek, örneğin Danimarka’daki ya da Ürdün’deki insanlara aynı hızla ulaşabiliyorsunuz. Bu da global dil olarak gösterilen İngilizce’nin artık keyfi değil zorunlu bir dil olduğu gerçeğini bize katmer katmer gösteriyor.

Yabancı Dil Kursu Açtığımda Nasıl Öğrenci Çekebilirim? adlı yazımızla yabancı dil konusunda ticari atılımlarda bulunmak isteyen okurlarımızı, daha karlı ve ticari açıdan başarılı unsurlara nasıl sahip olabileceklerine dair bilgilendiriyoruz.

”Merhaba” deyişinin dünya dillerindeki karşılığı.

Niçin Dil Öğrenmeliyiz? 

  • Öncelikli olarak iletişim geniş ağından nasiplenmek için yabancı dil öğrenmeliyiz. Bunun başlangıcını da İngilizce oluşturuyor. İngilizce bilmediğiniz için birçok çeşitte ortamda yabancı hissedebilir, yalnız kalabilir, iletişim çemberinin dışına atılabilirsiniz.
  • Bunun dışında sağlam bir kariyer hedefleyen girişimcilerin ve yatırımcıların mümkün mertebe dil bilmesi gerekiyor. Bugün dünyada kullanılan dil İngilizce’dir. Çin ile de iş yapsanız Arjantin ile de iş yapıyor olsanız, telefonlarınızda, maillerinizde her daim kullanılacak olan dil İngilizce’dir. Herkesin, her iş yaptığı ülkenin dilini öğrenmesi mümkün olmadığı için, ortak dil olarak bu yabancı dil belirlenmiştir.
  • Ayrıca internette yayımlanan İngilizce makalelerden faydalanmak, yabancı dil ile oluşturulmuş kaynaklara ulaşmak için de yabancı dil bilmeniz şarttır.

 

Önceden rakiplerinizin kat be kat üstünde olurdunuz yabancı dil bilerek. Şimdi ise sadece birkaç adımlık bir mesafe oluşturmak adına, en az 1 yabancı dil öğrenmeniz ve bunu iş yaşamınızda sosyal yaşamınızda da aktif olarak kullanmanız gerekir.

Yabancı dil kursu açmak karlı mı? başlıklı makalemiz yabancı dil öğrenmekle yetinmeyip bir de bunu öğretmek ve bu sayede bu işten ticari bir kar silsilesi elde etmek isteyenlerin mutlak surette okuması gereken bir yazıdır. Şimdiden iyi okumalar dileriz.

Çeşitli Kurs ve Kurumlarda Yabancı Dil Öğrenmenin Eksi Yanları Nelerdir? 

  • Kurs ve eğitim kurumlarında söz konusu yabancı diller işe yarar bir yapıda olsaydı evvela liseden mezun olan her öğrencinin şakır şakır dil konuşuyor olması gerekirdi. Aynı şekilde binlerce lira para ödenerek yazılan kurslardan da tam randımanlı bir sonuç alınabilseydi, bugün ülkemizin yarısından çoğunun şakır şakır İngilizce, Almanca ve benzeri dilleri ana dili gibi konuşuyor olması gerekirdi.
  • Ancak sonuç böyle değildir. Ve diyebiliriz yanlış öğrenilen her şey, hiç öğrenilmemiş bir şeyden daha tehlikelidir. Zira hiç öğrenmeyenin zihni boştur. Ve öğrenmeye açıktır. Ancak yanlış öğrenilen bir şey kafa karışıklığı doğurur ve zihni sil baştan öğrenmeye kapatır.
  • Kurum ve kurslarda öğretilen yabancı dil, gramer ağırlıklıdır ve yazı diline aittir. Sokakta konuşulan Türkçe ile kitaplardaki Türkçe nasıl farklılık gösteriyorsa, aynı durum ve zıtlık diğer yabancı diller için de mevzu bahistir. Sadece kitabi bir dil öğrenirseniz, ilk sokak karşılaşmanızda, ilk o dili ana dili olarak kullanan kişiyle görüşmenizde bocalar, meğer ben hiç öğrenememişim dersiniz. Bu gibi durumlarda onlarca değil, binlerce değil, maalesef milyonlarcadır.

 

Uygulamayla Dil Öğrenmek Mümkün Müdür? 

Evet mümkündür. Ama bir şartla. Teorik destekle. Örneğin kelime bilmeniz gerekir. Kelimelerin Türkçe karşılığını bilmeniz. Ve bununla birlikte cümle kurma yapılarını ve zamanları da teorik destekli olarak kavramış ve ezberlemiş olmanız gerekiyor.

Ancak okullardaki öğretmenler, kurslarda eğitmenler sıklıkla vurgular bunu: Bol bol pratik yapın derler. Uygulamayla dil öğrenmek, salt teoriye bağlı, kitaplara dayalı eğitim zinciriyle dil öğrenmeye çalışmaktan çok daha kolay ve pratiktir. Çünkü uygulama, adı üstünde pratik bir durumdur. Ve yabancı dil konuşmak da başlı başına pratiğe dayalı bir unsurdur.

Aksi taktirde sadece kurum ve kurslardan öğrendiğiniz yabancı dil ile anlar ama konuşamazsınız. Ve o dilde çıkan kitapları okuyabilirsiniz sadece. Ancak birebir iletişimlerde de fena bocalarsınız her seferinde.

Yurt dışına açılmak isteyen girişicimlere birkaç yabancı dil tavsiyesi yazımızı okuyan girişimci ve yatırımcılar yurt içiyle yetinmeyip yurt dışında da iş yapmak ve kazanmak isteyen iş adamlarının mutlak surette bilmeleri gereken dilleri öncül olarak size sunuyor. Böylece bodoslama bir şekilde değil bilerek ilk adımı atmış olursunuz.

Uygulamayla Dil Öğrenmeyi Başaranlar Var mı? 

Evet vardır. Hatta bu kişilerin sayısı azımsanmayacak ölçüde çoktur. Sadece yurt dışına giderek, oradaki insanlarla birebir iletişim kurarak, oranın rehberleriyle birlikte vakit geçirerek, hatta ve hatta oranın esnafıyla muhabbet kurarak o ülkenin dilini sular seller gibi öğrenirler.

Çünkü birebir gerçek hayatta şaşırıcınca nasıl tepki verdiklerini, sokak argolarını, alternatif deyişlerini birebir tanıklık ederek öğrenmiş ve kavramış olurlar. Bu da birçok açıdan avantajlıdır haliyle. Şimdi de uygulamayla dil öğrenmenin avantajlı ve artı yönlerini mercek altına yatıralım.

İngilizce Özel Ders Vermek adlı yazımızı okuyarak en popüler yabancı dil olan İngilizce’yi öğrenmekle kalmayıp bunun özel olarak eğitimini vermenin koşullarını ve inceliklerini öğrenebilirsiniz.

Uygulamayla Dil Öğrenmenin Artı Yönleri ve Avantajları Nelerdir? 

  • Sadece kitabi ve resmi değil, o dilin sokak halini, en yalın ve alternatif hallerini öğrenmiş oluruz. Örneğin Türkçe’de ağabey diye yazılır ama abi diye okunur. Bunun gibi sayısız örnekte zıtlıklar diğer yabancı dillerde de mevcuttur.
  • Çok daha hızlı ve pratiktir. Kurslarda aylarca dirsek çürütüp üç – beş cümle öğrenmeyi zar zor becerenlerin aksine, dili sokakta öğrenenler sık sık pratik yapıp gerçek hayatta mukayese edebilecekler için, çok daha hızlı ve steril bir şekilde o dili öğrenirler.

Yorum yapın